İlker Canbulut
3 min readJan 15, 2021

ÖZÜR DİLEME SANATI

Özür dilemeyi zayıflık olarak mı görüyorsunuz? Ya bunun zayıflığın aksine gücü koruma sanatı olduğunu hiç düşündünüz mü?

Doğru bir şekilde dilenen özür, kaybedilen inisiyatifi “tekrar” ele geçirme ve var olan gücü ortaya koyma aracı olabilir.

Yine de özür dilemenin ilk kuralı; özür dileyecek bir şey yapmamaktadır. Ancak hepimiz insanız ve ne kadar özen göstersek de insan ilişkilerinde hata yapma konusunda yüksek potansiyellere sahibiz. Bir özür cümlesi ise, daha büyük sorunların oluşmasının önüne geçebilir.

İkinci kuralı ise spontane olmaktır. Çünkü her insan kendine özel bir dünya, her durum da kendisine özgü bir durumdur. Her olayda, o durumun önem ve ciddiyetine uygun şekilde hareket edilmesi gerekir.

Özür dilerken genelde sakince ve Yetişkin Ego’dan hareket edilebilir: “Söz / davranışımla duygularını incittiğimi görüyorum, bunun için özür dilerim.” veya “Bir söz veya davranışımın seni incittiğini görüyorum. Buna hangi söz ya da davranışımın sebep olduğunu öğrenirsem tekrarlamamaya özen gösteririm.”

Her durumda mutlak olarak işe yarayacağı garanti edilemese de bunlar, büyük oranda fayda yaratabilecek, “Acil Müdahale” cümleleridir. Bu yöntemin beş yönü vardır:

Öncelikle, bu bir özürdür ve içinde yapılan hatanın giderilmesi niyeti ile birlikte makul ölçüde pişmanlık da taşır.

İkincisi, olup bitmiş olan özür konusu eylem ile ilgili geçmişe yönelik pişmanlık içerirken geleceğe yönelik de bir daha tekrarlanmayacağına dair umut vadeder.

Üçüncüsü karşınızdaki insanın duygularına verdiğiniz önemi hissettirmenizi sağlar.

Dördüncüsü ise bu yaklaşımınız, karşınızdaki insanın kendi duygularını yönetmesine ve öfke patlamaları yaşamasına da engel olabilir. Böylece olası daha büyük iletişim felaketlerinin de önüne geçilmeye çalışılmış olur.

Beşincisi ise yaşam ustalarının dediği gibi, o an karşınızdaki insanın içinde oluşmuş olan bir enerji ve o enerjiden kaynaklanan bir güç söz konusudur. Bu güce karşı koymak, yapılacak en anlamsız davranıştır. Bunun yerine o güç ile birlikte akmak, sizin ve onunla olan ilişkinizin yıpranmasının önüne geçecektir.

Bunları yaparken de anahtar kelime sakinliktir. Böylesi bir durumda sakin bir ses tonuyla konuşmanın, sözlere daha da etki kazandırdığını ve sözün değerini daha da artırdığını gözlemleyebilirsiniz. Bir başka anahtar ise dikkatli ve etkin dinlemektir.

Buna rağmen karşınızdaki öfke içindeyse ve tepkisini sürdürmeye devam ediyorsa frekansınızı koruyup: “Özür dilememin, sana kendini daha iyi hissettirmediğini görüyorum. Bu konuda yapabileceğim başka bir şey varsa öğrenmek isterim” diyebilirsiniz.

Bu da sonuca gitmiyorsa “Bu konuşmadan elde etmek istediğin sonuç tam olarak nedir?” şeklinde sorabilirsiniz. Veya “Öfkeli olduğunu görüyorum. Ne derece konuşabilecek durumda olduğunu anlamaya çalışıyorum, istersen daha sonra da konuşabiliriz” diyebilirsiniz.

Özellikle yakın ilişkilerde karşınızdaki insan, sizin yüzünüzde bir duygu ifadesi görmek isteyebilir. Duruma ve kişiye özel spontane şekilde yaklaşım sergilemeye özen göstermek bu nedenle önemlidir. Çünkü her durumun, her ilişkinin kendi gerçekliğinde özel bir durumu vardır ve bazen sizin sakinliğinizin karşı tarafı rahatsız ettiğini görebilirsiniz. Yine de Yetişkin egodan gelen bu sorular, karşınızdaki insanın duygularını yönetme amaçlı, güçle birlikte akan cümlelerdir.

Bunun dışında diğer seçenekleri gözden geçirebiliriz. “Neden kırıldın?” sorusu, sıkıntı üzerine sıkıntı yaşanmasına sebep olabilir. Çünkü “Ben bir şey yapmadım, sen alınganlık gösterdin” şeklinde algılanabilir.

Veya “Söz / davranışımdan dolayı özür dilerim” cümlesi, tüm dikkati özür konusu olan davranış veya sözünüze çekip, uzayıp gidecek tartışmalara sebep olabilir.

Kuracak olduğunuz “Sen de şöyle yapmıştın” cümlesi ise söz veya davranışınızın tarafınızca bir hata sonucu değil aksine intikam almak için kasten yapıldığı sonucu çıkmasına sebep olabilir ki, asla tavsiye edilen bir yöntem değildir. En güzeli ise bu aşamaya gelinmeden, sorunları biriktirmeden ve ona suçlamalar getirmeden karşıdaki insanla “ben” odaklı cümlelerle açık iletişim kurarak, duygu ve düşünceleri ifade edip çözüm zemini aramaktır.

İnsanlara rehberlik eden yaşam sanatları ustalarının, sırrı çözmüş filozofların öğütlerinin, toplumsal hayatı düzenleyen tüm kuralların hatta mülkiyet hakkının bile temelinde “Kendini ve sınırlarını bil” düşüncesi vardır. Doğru şekilde ve doğru zamanda özür dilemek ise kendini ve sınırlarını bilmek veya en azından yapılan eylemden sonra bunu fark etmektir.

Uyum Anahtarı, İlker Canbulut, Sy. 272, Sola Unitas Yayınları, İstanbul, Ocak 2019

İnternet Sitesi: www.ilkercanbulut.com

Linkedln: linkedin.com/in/ilker-canbulut

İnstagram: ilkercanbulut

Spotify: Püf Noktası

İlker Canbulut

Yönetici Koçu I Eğitmen I Mentor I Yazar I "Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir."